Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin canlı yayında soruları yanıtladı. İfade
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Depremden etkilenenlere baktığımızda 936 okulumuz ya yıkılmış, ağır hasarlı ya da orta hasarlı, gerekli incelemeleri yapılıyor. Derslik açısından bakıldığında ise okullarımızın 936’sı yıkılmış, ağır hasarlı veya orta hasarlı, gerekli incelemeleri yapılıyor. 11 bin 728 dersliğimiz var, yani 936 okulun tanımı bu. Artık burada da ciddi tedbirler aldık.” söz konusu.
Bakan Tekin, Habertürk’ün Adana’daki canlı yayınında yeni eğitim-öğretim yılını değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Yeni eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını dileyen Bakan Tekin, programlara katılarak bugün depremden etkilenen Hatay, İskenderun ilçesi ve Osmaniye’yi ziyaret ettiklerini söyledi.
6 Şubat’ta meydana gelen depremden etkilenen Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yaklaşık 3,5 milyon öğrencinin bulunduğunu belirten Tekin, şöyle devam etti:
“Deprem öncesinde 11 ilde 10 bin 539 okulumuz vardı. Yani okullardan ziyade derslik bazında hesap yapıyoruz. Derslik sayısına baktığımızda 114 bin 675 dersliğimiz var. Bunlara baktığımızda 114 bin 675 dersliğimiz var. Depremden etkilenen okullarımızdan 936’sı ya yıkıldı, ağır hasar gördü ya da orta hasarlı olup, üretim aşamasında gerekli incelemeler yapılıyor. Derslik bazında baktığımızda 11 bin 728 dersliğimiz var, yani 936 okul. Şu anda burada önemli tedbirler aldık. Bu 11 bin 700 dersliğin toplamına çelik veya prefabrik yapı olarak baktığımızda 2 bin 573 yeni derslik hizmete açıldı. Bunların yanı sıra konteynerlerde eğitim sürecini yürüten öğrencilerimiz de var. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sürecin hızlı bir şekilde yürütülebilmesi için bölgedeki okul ihtiyacının yatırım bütçesinden karşılanması konusunda da talimatlarımız var.”
Süreci koordine etmek için deprem odaklı toplantılar düzenlediklerini belirten Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süreci yakından takip ettiğinin altını çizdi.
Depremde hasar gören okulların tamamlanma süresine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Toplamda 11 bin civarında derslik eksiğimiz var ama şimdiden 2 bin 573 derslik yaptık. 11 bin derslik ihtiyacımız 9 bin dersliğe düştü. Bunların bir kısmını, yaklaşık 4 bin derslik olarak çelik yapı olarak inşa edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla büyük bir kısmını inşa edeceğiz, büyük bir kısmını da önümüzdeki bahar eğitim-öğretim yılı başında tamamlayacağız, önemli bir kısmı da 2024 baharında tamamlamış olacağız. Eylül ve Ekim aylarında üretimi devam eden çelik yapılar var, o yüzden tamamlanacaklar, hedefimiz önümüzdeki eylül yani 1 yıl sonra buradaki eğitimin tamamlanması.” diye konuştu. Derslik anlamındaki eğitim ihtiyacını ve dersliklerdeki eksikliklerimizi gideriyoruz, umarım bunu başarabiliriz.”
Tekin, deprem bölgesinde eğitim alamayan öğrenci kalmadığını vurguladı.
Depremden etkilenen 11 ilin tamamında 21 bin 500 öğrencinin konteynerlerde eğitim gördüğünü, sağlıklı okulları da ikili eğitim kapsamına aldıklarını vurgulayan Tekin, “İnşaat süreciyle ilgili olarak takvimimiz ilçedeki derslik sayısına ulaşmak. Eylül ayında bu 11 il, depremden önce.” söz konusu.
Deprem bölgesinde yaklaşık 220 bin öğretmenin etkilendiğini belirten Tekin, bu öğretmenlerle il müdürleri tarafından bizzat iletişime geçildiğini söyledi.
Deprem bölgesindeki mevcut ve yeni atanan öğretmenlerle barınma ihtiyacı olup olmadığı konusunda iletişime geçildiğini belirten Tekin, “Bu 11 ilde yaklaşık 11 bin öğretmenin barınabileceği yer ihtiyacımız olduğu ortaya çıktı. Bizden böyle bir talepte bulundular. Her birine ‘Kaç kişisiniz’ diye sorduk, ‘Birlikte mi kalacaksınız, eşiniz, çocuğunuz, yanınızda kim var?’ “Bu soruların sorulması ile İçişleri Bakanlığımız ve AFAD koordinasyonunda hepsini barındırabilecek konteynerler oluşturuldu. O yüzden böyle bir operasyonla bunu gerçekleştirdik.” dedi.
Tekin, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ilgili değişiklikleri de anlattı.
“Sınıf tekrarı” konusunun öğretmenler tarafından da dile getirildiğine dikkat çeken Tekin, “Sınıf tekrarı hem öğrencinin eğitim sürecinin sağlıklı işlemesi hem de öğretmen arkadaşlarımızın mesleklerini sağlıklı bir şekilde icra edebilmeleri açısından değerlidir. ” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Tekin, açıköğretime geçişle ilgili yapılan düzenlemelere ilişkin, “Bunun aslında pek çok nedeni var. Bunlardan biri de tezgah altı derslere yönelik yoğun bir eğilim gördüğümüz için bunu engellemek istedik. ikincisi biz çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okulların müfredatları, okul müfredatları.” Öncesinden başlayıp 12. sınıfla biten, birbirine bağlı bir dönemdir. Dolayısıyla 9 yıl veya 10 yıl devam eden çocuğun 11 ve 12 yaşında bu süreçten çıkması bizim için risktir. Bizim için asıl olan çocuklarımızı örgün eğitim kapsamında değerlendirmektir. Açıköğretim ya da Türkiye’de açık lise dediğimiz şey aslında örgün eğitimin dışında kalan ya da başta sağlık olmak üzere başka yollarla örgün eğitim alamayan çocuklarımız için bir fırsat olarak kurgulanıyor. Demek ki sistem bozuldu ve bu bizim için değerli bir şey. Bize emanet edilen çocukları en iyi şekilde yetiştirmek istiyoruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, deprem bölgelerinde yıkılan özel okullar ve burada çalışan çalışanlara ilişkin bir dizi öneri oluşturduklarını ve bunları Hazine ve Maliye Bakanlığı ile paylaştıklarını söyledi.
Öğretmen randevuları
Randevu bekleyen öğretmenlerle ilgili soru üzerine Tekin, şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanı olarak yeni öğretmenlerin aramıza gelmesini istiyorum. Hesaplarımıza göre ihtiyacımız olan rakamları Hazine ve Maliye Bakanımızla ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımızla paylaştık. Sonuçta kadroyu oluşturan mekanizmalar ortaya çıktı. Bütçe var. Şimdi 2024 bütçesi oluşturulacak. 2024 bütçesi içinde toplam kamu sektörünün ne olacağını size söyleyeceğiz.” Kaç işçinin çalıştırılacağını belirten bir sayı görünecektir. Daha sonra bunu bizimle paylaşacaklar. ‘Bu rakamdan şu kadar öğretmen çalıştırmanız için size yetki vereceğiz’ diyecekler. Ve buna göre hareket edeceğiz. Artık bir rakam söylemek mümkün. “Öyle değil ama şunu söyleyeyim; bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın işe alımıyla ilgili mülakat sürecini düzgün bir mülakat sürecine dönüştürmek istediğimiz için uzun zaman alacak.”